in ,

Rome-Bir Dizi İncelemesi

Açıkçası nasıl başlasam bilemiyorum. Rome adı verilen şaheseri kelimelere dökmek biraz zor.

Öncelikle bu şaheser 2005-2007 yılları arasında gösterilen  HBO yapımı bir  dizi. Dönemine göre 100 milyon doları aşan geniş bir bütçeye sahip bu yapım, toplam 2 sezondan ve 22 bölümden oluşuyor.

Dilerseniz konusuna değinelim.Dizimizin ilk sezonu MÖ 51’de  Caesar’ın Galya fethinden sonra soylu senatonun kendisini yargılama kararına boyun eğmeyip Roma İç Savaşını çıkarmasıyla başlıyor. Bir tarafta Gauis Jullius Caesar diğer tarafta eski dostu ve diğer konsül olan Gnaeus Pompeius Magnus ve Senato.

Bu sezonumuz yaşanan iç savaşı anlatırken aynı zamanda  halk sınıflanmasını (soylular, plebler, köleler) ve soylu sınıfta dönen entrikaların yanı sıra “pleb” denilen normal halkın ihtişamlı Roma’da sarf ettikleri yaşam mücadelesini de  tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor.

İkinci sezona ise ilk sezonun son bölümünde gerçekleşen haince olarak niteleyebileceğim Caesar’ın suikastinin üzerine trajik bir bölümle giriş yapıyoruz.  Bu sezonumuz bizlere suikast planından zar zor kurtulan ve Caesar’ın sağ kolu olan Marcus Antonius’un suikatçilerden aldığı intikamın yanı sıra Antonius ve Caesar’ın yeğeni Octavian arasındaki güç çekişmesini de bizlere gösteriyor.

Şimdi konudan genel anlamda bahsettiğimize göre bazı önemli karakterlere biraz değinmek istiyorum.

 Gauis Julius Caesar

Julii ailesinden gelen soyu sayesinde üne kavuşup güçlenen Caesar, Roma halkı için çabalayan ve senatoyla bu yüzden ters düşen politik ve askeri bir lider. Galya seferine çıktığı sırada hala Roma konsülü olan Sezar aynı zamanda diğer konsül olan Gnaeus Pompeius Magnus’un kadim dostu. Zekasının farkında olan, kimi zaman ise oldukça kibirli davranan Caesar, Cairan Hinds’in muhteşem oyunculuğuyla canlanıyor.

 

 

Gnaeus Pompeius Magnus

Caesar Galya’yı fethe çıktığı sırada Romada bulunan ve ülkedeki güvenliği sağlayan diğer konsül. Hem başarılı bir politikacı hem de zeki bir komutan olan Pompeius Magnus senatonun oyununa gelip kendisini kadim dostu Caesar’la karşı karşıya buluyor.  Kenneth Cranham’ın canlandırdığı Pompeius dizinin önemli karakterleri arasında yer alıyor.

 

 

Marcus Antonius (Mark Antony)

Gerçek Marcus Antonius izlese James Purefoy’u ayakta alkışlayıp ”Abi bundan sonra Mark Antony  sen ol ben yeterince Mark Antony değilmişim” dedirteceği bir performansla canlandırılan karakter,Caesar’ın sağ kolu. Galya seferinde Caesar’ın yanında yer alan Mark Antony, iç savaş sırasında da onun yanından ayrılmıyor. Halk tarafından çok sevilen başarılı bir askeri lider ve başarılı bir politikacı olan Mark Antony dizide belki de en iyi oyunculuğa sahip karakter.

 

Octavian Caesar

Dizide soğuk ve vicdansız diyebileceğimiz tavırlarıyla ön plana çıkan Octavian, Caesar’ın yeğeni, aynı zamanda da Atia’nın oğlu. Küçük bir çocukken bile politikaya ilgi duyan Octavian zamanla büyüyecek ve karşısına Mark Antonyi bile alabilecek seviyeye gelecek. Politik bir deha ve askeri bir lider olan bu karaktere ilk sezonda Max Pirkis ikinci sezonda Simon Woods hayat veriyor.

 

 

Marcus Junius Brutus

”Sen de mi be Brutus?” sözüyle tanınan Brutus dizi boyunca Caesar’a olan sevgisi ve Cumhuriyete olan inancı arasında gidip gelmeler yaşıyor. Tobias Menzies tarafından canlandırılan ve Caesar’ı babası olarak gören Brutus, en sonunda sevgisi ve inancı arasında tercih yapmak zorunda kalacak ve bu tercihi sayesinde adını tarihe ihanetle yazdıracaktır.

 

 

Lucius Vorenus

Caesar’ın Galya seferine götürdüğü 13.Lejyonun yüzbaşısı. Disiplinli ve Cumhuriyetçi yapısıyla ön plana çıkan Vorenus her ne kadar görüşleri Caesar’la çelişse de Caesar’ı ve Mark Antony’i 13.Leyjon içinde sonuna kadar takip ediyor. Ayrıca 2 çocuk babası olup karısını asla aldatmayan ve dizideki diğer bir önemli karakter olan Titus Pullo ile dostluğuyla gönüllerde taht kuran Vorenus karakterine Kevin McKidd hayat veriyor.

 

 

Titus Pullo

Sempatikliğinin yanı sıra saflığıyla da dikkat çeken Titus Pullo Ray Stevenson’ın canlandırdığı 13. Lejyonun kahramanı olan çapkın bir asker.  Aynı lejyonda görev yapan ve yakın dostluk kurduğu Lucius Vorenus ile her türlü badireyi atlatacak zaman zaman tartışsalar da dostuna olan sadakatini asla bırakmayacaktır.

 

 

Daha birçok karaktere değinmek isterdim açıkcası, lakin her karakter o kadar ince ve o kadar ustalıkla işlenmiş ki dizide yer alan haberciden tutun da soyluların yaptığı eğlence yemeklerindeki kölelere kadar hepsini anlatmamız gerekir ve açıkcası buna ne ömür yeter ne de benim enerjim.

Özetlemek gerekirse birçok ödüle aday gösterilen (Bkz. Ödüller) ve çoğunu evine götürmeyi başarmış bu diziyi hala izlemeyenler arasındaysanız ve kendinize dizisever diyorsanız vakit kaybetmeden seyretmeye başlayın. Özellikle tarihsel olaylara merakınız varsa bu dizi adeta bir içim su gibi gelecektir.

İyi Seyirler…

Ne düşünüyorsun ?

0 puan
Artı oy Eksi oy

One Ping

  1. Pingback:

Bir cevap yazın

Can’t Slow Down (1983)

İhtimal