Hiç kaçtınız mı gerçeklerden, insanlardan ya da hayallerinizden? Nasıl yapabildiniz? Anlatın dinleyeyim!
Bir de kaçamayanlar, bizler. Vicdanı ağır basan bizler. Galiba bunu başarabilmek için binlerce kez dilek dilemem lazım. Bilir ya insan bir şeylerin yanlış olduğunu, görür ya hani… ama
Elinden bir şey gelmez ya, yani gelirde gelmez işte. Kafanın içindeki senler üç iken beş olur susmaz, işte o an lanet eder keşke dersin keşke gidecek gücüm olsa. Şansa bak gücün yoktur her şeyi geride bırakıp gitmeye. Kendine kapı ararsın, derdine derman bulmak için. Kapılar kapalıdır bir de kimsenin açası yoktur. Zoruna gider insanın. Zoruna gider ama yardım görmemesi değil , bu kadar güçsüz kalması zoruna gider. Eli ayağına dolaşır, nefesi kesilir. Birden diklenir insan hayata hayır yıkılmayacağım diye çünkü yardım dilenmeye hazır olduğu insanların kendine faydası yoktur. Onları yüzüstü bırakamaz insan çünkü onlara yardım etmesi lazımdır. Kendisini unutması lazımdır. Olsun.
Düşünülür hep kalmak mı daha zor yoksa gitmek mi? Gitmek zor mu bilmem ama kalmak, ne bileyim…