in

Duvar

Yani diyor ki;

Hayallerin seni mutlu ediyor mu? Hayallerin ulaşabileceğin  kadar gerçekçi mi ? Hayale ile gerçekle arasında ki farkın farkında mısın? Sen hayalinin merkezinde misin? Yoksa başkalarının memnuniyetinin hayalini mi kuruyorsun boş yere? Hayaller Paris, hayatlar Muş mu? Yoksa sen zaten Paris’e çoktan ulaştın mi ?

Işte hemen hemen tüm bunları soruyor bu sokak yazısı. Çok iyi ingilizce bilmeye gerek yok, hatta bu yazdıklarımı anlamak icin Türkçe  bilmen gerekli.

Şimdi de ben diyorum ki;

Mutluluk hayallerinden geçiyor. Neyin hayalini kuruyorsan, o sensin. O hayaller içinde ya ‘happy’ sin ya da ‘die’ modunda ordan oraya sürükleniyorsun güzel kardeşim. Happy isen şahane. Ama ‘die’ adamı yer bitirir, etrafındakiler içinde çekilmez hale sokar seni. Bunu toparlaman gereken yerde onun bunun omzu değil, kendi hayallerin. Hayallerin de mutlu olmanın yolunu bulduğunda zaman, hatta hayal kurmayı başarabildiğin zaman sende göreceksin o dünya da ‘asıl sen’ ne kadar happy.

Insan icin türlü türlü seçenekler vardır her atacağı adımda. Bunu bir renk skalasına koyarsak beyazdan siyaha kadar sonsuz renk girer içine. Ama çoğu yalandır çoğu dolan. Gerçek üç seçenek vardır onlarda; beyaz,gri ve siyah. En en açık renk ya ortada kalmış bir ton ya da en köyü renk. Ama yaşamak icin ne bu renk skalası vardır ne de üç seçenek. Sadece iki seçeneğe düşüyor bu iş yasam soz konusu olunca, beyaz ve siyah. Yani ya en açık renksin ya da en koyu. Ya en diptesin ya da en tepede. Ya en kötüsüsün ya da en iyisi. Arada kalmak yok hayatta. O sadece ölünce var öbür dünya da, kalırsın  arafta. O yüzden şimdi dön ve bak hayallerine, yoksa da bugün kurmaya başla ve seç tarafını, BE HAPPY OR DIE. •

Bir duvar yazısı gördüm ve bana yazdırdı. Anlık. Kapım çalındı ve açtım. O içeri girmedi, ben dışarı çıktım. Işte buradayım.

Ne düşünüyorsun ?

11 puan
Artı oy Eksi oy

Hollanda Tarihinde En Önemli Ressam:Rembrandt

Siyah Uyku