in

Klişe bir son gün (Bölüm 1)

Wallah sakince gözünü koridorlara iliştirmekteydi artık uzun zamandır beklediği teşhisin gerçekleştiği ve tahlilden son umudu olan tedavinin ne olduğunu anlaması bu mühim meselede ona nasıl adımlar atıcağında gerçekçi fikirler vericekti ki zira cebindeki para imkanları doğrultusunda umutsuz da olsa solgun yüzü ve kararlı gibi duran tavrıyla artık doktorun ona söyleyiceği şeylere kendini hazırlamış olduğunu zannediyordu.Halinden usanmış görünen hemşirenin bayık bir sesle 17 numaranın gelmesi gerektiği işitildiğinde yerinden kalkarken ki yorgunluğu artık onu ele vermiş bulunmaktaydı çünkü bu genç adam çok düşünüyordu ve bunun gereksizliğini birazdan anlayıcaktı hemde fazlasıyla…Doktorun bakışları ve Wallahın eline bir anda kağıtları verip geçiştirmeye çalışması fazlasıyla garipti zira bu adam merhametinden dolayı bu sorumluluktan kurtulmak istiyordu.Wallah için herşey burda başladı ortalama süresi 13 saat olan bir ömre ne sığdırabilir ki?Bir çözüm yolu varmı diye çekinerek doktorun gözlerine baktı ama doktor bakışlarını kaçırarak sadece suskunluğunu korumayı seçebiliyordu.Tam o sırada hemşirenin ne yazık demesi genç adamın herşeyi farkına varıp kahrolmak için vakit olmadığını anlamasıyla odadan kapıyı çarparak hiç bir sırayı güvenliği bile takmadan kendini dışarıya atıp sigarasına sarılmasıyla daha bariz bir şekilde göz önüne geldi.Wallah zaten ölümden korkan bir şahış değildi ve ölümünü bilmesinin bilmemesinden daha iyi olduğunu o çakırkeyf masa sohpetlerinde sık sık dile getirirdi.O genç adam herşeye hazırlıklı olduğunu zannederken bu kadar erken olması ve klişe bir şekilde saat verilmesine sadece 1 sigarayla yetindi.Bu inanılabilicek türden bir küstahlık olmasa gerekti çünkü insanlar yaşamak için savaşırken bu adam ölümünün zaten yakın olduğunu bildiği halde bu 13 saatlik ömrü neden daha kısa değil şimdi nasıl doldurabilirim diye düşüncelerine teslim etti.Ama farkedilen şeyler bazen o kadar bariz kalır ki tıpkı bu genç adamda olduğu gibi düşünmenin önüne icraat geçmez 2 dünyanın arasında hep 2. de yaşar ve biter.O an sinemaya gitmeyi çok istediği farketti film ve müzik sözler ve edebiyat ahenk ve raks yaprak ve sonbahar bunlar ona bu insanlardan daha fazla şey ifade ediyordu ve şüphesizdi.Zaten birşeylere bu kadar yüklü ve duygulu anlamlar yüklemeden bu genç adam bugünden daha erken ölürdüm diye içinden geçirmedi değil.Hızlıca filmlere göz attı ve içinden romantik bir dram filmi izlemek geçti bu filmleri hep oldu olası sevmişti çünkü romantikliği 2. dünyasında dramı ise yaşamında hep bariz izler bırakmıştı.Filmin sonunda kahramanımız herkese ne düşünüyorsa açıklamayı seçiyor sevdiği kızın da elini tutmayı ihmal etmiyordu.Ne kadar özenilesi bir başrol bunu kapsam ne olur diye düşündü.Kalan vaktinde  önceliği dostlarına vermeyi seçti onları uzun zamandır tanıdığını düşünürdü ve ölüceğini açıklarken acıma duygusu beslemelerini de beklemiyordu zaten kimseden birşey beklemiyordu a tout le monde parçasını açıp sırıtırken artıkı masada herkes merakla ne söyleyiceğini beklemeye başlattılar fakat nazlanıcak vakit yoktu.Wallah şöyle son bir kez samimi bir küfür ettikten sonra 10 saatim kaldı vedalaşalım dedi.Ve ekledi masadakiler benim son armağanımdır benden geriye kalıcak hiçbirşey de yoktur bundan sonra dedi.Arkadaşları hafif çakıra bağlarken artık içlerinden geçen bu aptal herif ne demek istiyor sesini bastırıp ne dedin sen diye lafı tekrardan duymak istediler.Wallah tahlil saati ve kalan saati dikkat çekerek veda ediyorum dedi ölümü resmi olarak burda ilk kez yenmişti fakat son yarım saatte duydukları epey kendini de şaşırtmadı değildi çünkü arkadaşları dürüst olmayı seçip kendini ne özenli bir şekilde kullandıklarını Wallah denilen şahısın şu hatası var bu hatası var demeyi kendilerine borç bilmiş masadaki en son kanyaklarını yudumladıktan sonra boş bardağa bakarak bize ne bırakıyorsun demişlerdi.Oysaki Wallahın buna ne zamanı nede isteği vardı hiçbirşey diye fazla sesli bir şekilde tekrarladı.Arkadaşları sana ölümünde bol şanslar diyerekten orayı terk ettiler sahiden onlara ne ihtiyaç vardı ses olsun biraz daha diye çağırmıştı illaki bir yerden başlamak gerekti.Kalan 7.30 saat artık önemli bir periyottu burda ilk fikri kalbini kırdığı hasta bir kızı ziyaret etmek oldu ona hiçbirşey armağan edemezdi elbet ama 1.30 saat ayırsa 10 dk da asıl gidiceği yere yetişebilme imkanı olsa yol üstü son birkez dua alırdı hiç olmazsa fakat sandığı kadar da kalmadı içeriği önemsizdi çünkü bir konuşma geçme imkanı yoktu genç kız baştan aşşağı felçti sadece gözlerini oynatıp bakabildi genç adama ve Wallah ben geldim diyip sadece sağlıklı günlerinde ona okuyabildiği parçaları dile getirdi.Doğrusu kıza olan acınası bakışı kendisine olandan daha fazlaydı o sağlıklı bir şekilde veda öpücüğü verip bir mektupla terk etmeyi seçicekti zaten herşeye hazılıklı olması bu veda mektubunu hazırlamasına kadar incelikleriyle devam ediyordu ama sandığından fazla yorgun olduğu için belki yapabileceği bir sürü çılgınlığı yapmadan terk edicekti bu dünyayı ve bu keyfi olaraktı.Artık vakit daralıyordu aynaya baktı üzerindeki takım elbiseyi yeni almıştı saatinin altın kaplama olması onu biraz daha motive ediyordu şık bir giyim tarzında bilhassa sadeliğe kaçmayı küçük aksesuarlarla giyimini hatta dünyasını da böyle süprizlerle neşelendirmeyi seven bir insandı.Neticede insan kendi için yaşar kendi için ölürdü.Yinede büyük an için ordan çıkarken kiliseye uğrayıp son defa dua etti başkaları için en son sesli bir şekilde herkes mutlu olsun demesi ve şaşırmış ifadelerle ona bakılması ilgi çekmiş olduğu için ona huzur verdi.Bu genç adam hem tanrıya hem kendine öyle oynuyordu ki bu hayat denen oyunda onun için her adım bir wildcard dan ibarettinereye gittiğinin bir önemi yoktu süslüyordu işte o yolu orası önemliydi.

Ne düşünüyorsun ?

0 puan
Artı oy Eksi oy

En Sadık Sevgili

Yalnızım