15 temmuz 1956’da amerikanın new york eyaletinde doğan joe satriani, birçok otorite tarafından yeryüzündeki en iyi gitarist olarak tanımlanmaktadır.
müzik kariyerine 80’lerin ortasında bir grupla başlayan joe, grupta ileriye yönelik bir ışık görmeyerek gruptan ayrıldı. en büyük hedefi kendi müziğini yapıp insanlarla paylaşmak olan satriani, ilk e.p.’sini (küçük albüm) kendi adıyla 1984 yılında piyasaya sürdü.
bu işinin hemen ardından kendisine bir yayımcılık (strange beautiful music), bir de plak şirketi (rubina [eşinin adı olur. aynı isimde mükemmel bir parçası vardır, inceleyeceğimiz albümde değil fakat dinlemenizi öneririm.])kurdu.
1987’ye kadar birkaç iş daha yapan joe, 87 yılında kendisini tüm dünyaya kanıtlayacak olan “surfing with the alien” albümünü insanlığa armağan etti. (bu albümdeki birkaç parça, o dönemde yayınlanan “silver surfer” çizgi filminde yayınlandı. bu yüzden dinleyenler silver surfer ile joe satriani’yi birbirleri ile eşlemektedir. bir de albümün kapağında o bulunuyor tabii.)
günümüze kadar zibilyon tane albüm çıkartıp zibilyar tane ödül alan, hocaların hocası (steve vai, metallica’dan kirk himmett, testament’tan alex skolnick, primus’tan larry lalonde ve daha niceleri…), gitarın ordinaryüs profesör doktoru, virtüözü, büyük üstad joe “satch” satriani abimizin, babamızın son şaheserini gelin hep birlikte inceleyelim.
satch’in yaptığı müzik türü otuz yılı aşkın kariyeri boyunca çoğunlukla enstrumental rock olmuştur. geleneği son albümünde de bozmuyor.
albümün açılış parçası “energy” sizi adı gibi yoğun enerjiyle dolduracak, geri kalan şarkıların çoğunda da tema duygusallıktan uzak. satriani abimiz bizleri bu sefer ağlatmak istememiş (yukarılarda bir yerde önerdiğim şarkı ağlatan cinsten mesela, karısına atfen yazdığı o parça.).
“cherry blossoms” ile biraz durgunlaşan albüm, “headrush” ile tekrar gaza basıyor.
albümle aynı adı taşıyan parça “what happens next” öyle bir şarkı ki, içinizdeki kimi tarif edilemez zevkleri yüzünüze vuruyor. daha önce hissetmediğiniz bir şekilde keyif alıyorsunuz vaziyetten.
“invisible” ile bizleri gösterişli bir şekilde son düzlüğe sokarken, “forever and ever” ile fevkalade yumuşak bir iniş yapmamızı sağlıyor.
mevzuya pek hakim olmayanlar için uyarayım, bu adamın şarkılarında bazen anlamlandıramayacağınız sesler olabiliyor. onların hepsini sanatçı, kendisi yapıyor ve o sesleri gitarından çıkartıyor. (ciyaklama denilebilir.)
ben ve milyonlarca insanın gitarla haşır neşir olmasını sağlayan, gitarist olma hayalleriyle büyüten, asla onun gibi olunamayacağı gerçeği anlaşıldığında ise kişinin kendisinin artık erişkin olduğunu fark ettiren ve moral bozan joe “satch” satriani iki kez istanbula geldi. (14 temmuz 2007, 18 mayıs 2013) ülkemizdeki üçüncü konserine gelmeye hazırlanan satriani, 27 temmuz akşamı “küçükçiftlik park”ta bizlerle olacak. ben de orada olacağım.
karşılaşmak dileğiyle sevgili okur, keyifli dinlemeler.
Sevgili babacım Joe Satriani