Sana dur diyorum,fazlasıyla fevri davranıyorsun. Hem sen bilmiyor musun? Ne kadar takıntılı ve dengesiz biri olduğumu bilmiyor musun? İşte işte karşındayım, sadece bir kol mesafesi var aramızda. Ben, sana bu aramızdaki mesafe keşke hep, her zaman, her dakika off sen anla işte sayısız zaman sürekliliği ifade eden birsürü kelime yerleştir dilime.Neyse, diyorum ki bu aramızdaki mesafe hep dudak mesafesi kıvamında seyretse daha tutkulu ve daha nadide dökülürdü cümlelerin. Ben sana bakıp bunları düşlüyorum ama sen sadece iri ve kahverengi olan gözbebeklerime bakıyorsun. Şuan sözlerimi kesip hayır öyle değil demeni istiyorum. Ama sen bana tam burda bu durakta bunların tam tersini anlatsan da ben sana inanamayacağım.Birazcık anımsıyorum baş ucumda kırmızı bir gece lambası,odanın içinde Evgny Grinko dan Valse çalıyor ve ben derin ve sonsuz evrenime içine seni dahil etmediğim onlarca bulantıyı yerleştiriyorum.
Bir hatırlatıcı sayesinde giriyorsun yine tüm uzuvlarıma.
Tamam
Tamam
Tamam
Öyle olmalı, susuyorum adeta sessizlikle dans eder gibi susuyorum.
Son olsun
Son ezgi
Son nota
Son haykırış…
Keşkeler coğrafyasındayım kuzum
Keşke hiç tanımasaydım seni diyorum
Bu kargaşa seni olduğu kadar beni de attı od’a
Gerçek sevgimin yanında bir yanılgıydın sen sadece
Bir boş yanılsama..
Bir gaflet belki de..
şimdi pişmanlıklar içindeyim
Beni boğan denizden kaçmaya çalışıyorum
Meğer benim gerçeğim zaten bendeymiş..
Bilmeden görmeden yaşadığım günlerden uyandım artık..
Var git yoluna gayrı..
Benim yolum senden geçmez artık…
Affını dilerim..