Yeşilin yerini kahverengiye bıraktığı bu günlerde yalnızlık yeniden işleniyor ta içimde bir yerlere. Düğüm düğüm olan dilim dile geliyor bu mevsimde. Yalnızlığıma eş değer bi’ sohbetim oluyor. Yalnızlığım kadar ıssız… Terk edilişlerden sonra kimsesiz kalan iç dünyamı hissediyorum. Cezalandırıp kilit vurduğum bileklerim özgürlüğüne kavuşuyor ve sel olup akıyor boğazımda köpüren kelimelerim. İşliyorum bomboş bıraktığım sayfaları. Bir hattat titizliğiyle yazıyorum bu kez. Yazdıkça içimdeki kendimi keşfediyorum yeniden. Ve gurur duyuyorum yalnızlığımla bir kez daha.
Artık vazgeçiyorum dışarıdaki kalabalıktan. Siliyorum hafızama mıhlanan tüm beş çayı sohbetlerini, çekip çıkarıyorum gürültüler arasında kaybolan sesimi. Rafa kaldırdığım şarkılar bozuyor sükûtu. Hatırlanmaya tedirgin duygularım diziliyor önüme bir bir… Terk ediyorum kendimden uzakta kurduğum dünyayı. İç dünyama geri dönüyorum. Ben böylesine yakın hissetmişken kendimi; daha da kaybetmem benliğimi…
in Denemeler