Seni öyle çok bekledim ki.Zamanı zamana katık ettim günlerce.Saatlerimi kırdım birer birer,hani olur da gözüm takılır,zamanın yalandan geçişini görürsem diye.Çok korktum sen yokken yaşamaya.Bakmazsam,görmezsem saatleri sen gitmemiş olurdun.Gitmenin ardından geçen yıllar birkaç dakikayı geçmesin istedim.Ayanalara öyle her gün bakmadım geldiğinde karşına kırışık çıkmamak için.Eğer yüzümdeki çizgileri görmezsem orada olmazlar sandım.Sevgilim seni öyle güzel bekledim ki…Masallardaki sonsuz mutluluğun ucundan yakaladım sanki ve çekildim sana doğru.Gün doğdu kızdım,Ay yükseldi delirdim,ben sen yokken yıldızlara küstüm.Sen yokken onlar nasıl böylesine parlayabiliyor sevgilim?Bulutlar nasıl yağmur döker?Sokaklar nasıl böyle neşeli düğünler yapar?Sen gittikten sonra insanları duymaya başladım sevgilim.En acısı buydu.Onların sesi ruhumu yakan çığlıklar gibiydi.Eskiden şehrin ritmine kapılıp dans ederdik seninle.Şimdiye tüm gezegen işkence ediyor ufacık kalbimin içinde.Milyarlarca kişi dolanıyor etrafımda,kimse beni görmeden çarpıp geçiyor.Kimisinin ayağı takılıp duruyor önümde.Sanki yoldan geçerken gördükleri garip nesneyim onlar için.Ses çıkarmam için ellerindeki öfke sopalarıyla dürtüyorlar.Öyle öfkeleniyor,öyle bağırmak istiyorum ki…Sevgilim yapmıyorum.Beni senden başkası duysun istemiyorum,henüz sen bile sesimin tonunu bilmemene rağmen…Bazı geceler hızla geçiyorum sokağından.Tam evninin önünde yavaşlıyor adımlarım.Başımı kaldırıp bakamıyorum perdelerine.Bakarsam gidemem,gidemezsem yıkılır kalkamam diye.Senden sonra yeni de bir huy edindim bir de.Dişlerimi sıkar oldum sevgilim.Seni düşündüğün,veya düşündüğüm ve hatta seni düşündüğüm zamanlar dişimi sıkıyorum.Sana öfkeli değilim yanlış anlama sevgilim.Birazcık kırgınım o kadar.Tamam belki o birazcık paramparça bir kalbe tekabül edebilir benim lügatımda fakat senin için böyle değil.Biliyorum.Senin için bir filmin en önemli sahnesinde arkadan geçen kalabalığın içindeki biriyim sadece,sen benim tüm hayat perdem olmana rağmen.Ben kameranın çok ilerisinden geçerken üç saniyelik gözlerin takılır gözlerime.O anı hiçbir seyirci farkedemez,sen bile.Belki ben de senin sahnene takılı kalırım bir gün.Belki de kaldım.Hatırlıyor musun sevgilim sen tüm ihtişamlı kalabalığın arasından parlayarak geçtin.Hani saniyeler yıllara döndü.O an benim hayat sahnemin en acıklı anlarını açık ara fark atmıştı.Seninse mükemmel sahneni üç saniyelik bozan an…Parlaklığının kaynağı ben değildim sevgilim.En çok da dişlerimi sıkmam bundandır.Hani bazen kabus görürsün ve o an kafan yastığa gömüldüğünden midir yoksa psikolojik midir bilmem ama nefes alamazsın ya…hani çığlık atarsın da yüzüne bakanlar cevap veremez ya…hani yutkunamazsın ya sevgilim.İşte o üç saniye benim kalbimi yok etmeyi böyle başardı.Beni sevme sevgilim.Zaten sevmedin de başkası da olmasaydı olmaz mıydı?O rengarenk çiceklerden almışsın ona.Ben senden çiçek dahi istemezdim sevgilim.Susuyorum sevgilim.Seni susuyorum.Böyle filmlerde kum fırtınaları olur,çöllerde susuz gezer bedeviler,sonra baha görürler ya…Sen o baha bile olamadın bana.Sanki ruhumun kenarından dolaşıp,kalp zilime basıp kaçan çocuktun.Sen hiç o kapıdan girmeye yeltenmedin.Oysa sana güneşi bitmeyen günler sunmuştum kalbimde.Sen benim içimdeki dans eden minik kızı bırakıp fırtınalı gemide alabora olmaya gittin.Sonra yıkılan gemi enkazından seslendin sana vaad ettiklerime.Geldim sevgilim.Küçük rüzgarlarımdan çarptım sakallarına.Ürktün,için titredi.Gittin.Pamuklarımı hazır etmiştim oysa.Yaralarını nisan yağmurlarıyla temizleyebilmek için esmiştim aslında.Anlamadın.Sonra tekrar geldin.Sevgilim benim takatim yoktu.Sana solmuş bahçemden çiçek veremediğim için bağışla.Şunu bilmen gerek sevgilim,güneşli günlerin süsü martılar aç kaldı .Onlara simit bulamadım bu koca şehirde.Sanki tüm evren solup gitti sevgilim.Ben her şeye rağmen beklemek istedim.Ben ölmeden seni görmek için ölmeyi dileyemedim.Eski heyecanım kalmadı.Biliyor musun artık eskisi kadar cesur değilim.Aniden karşına çıkıp gözlerine bakamam.Korkuyorum sevgilim.Bir başkası gelip tüm çiçekleri sularsa diye.Merak etme izin vermem kimsenin kırdığın dallarıma dokunmasına.Hissizleşiyorum sevgilim.Sen varken mutluluğum yerle bir olmayı severdi.Şimdiyse ağlayamıyorum bile.İşte böyle böyle dökülüyorum sevgilim.Ama sen yine de bilme tüm yaşadıklarımı.Dökme yüzünü öyle.Sen mutsuzken çirkin olursun sevdiğim.O kıza çirkin halinle görünme.Çünkü o benim gibi değil.Ruhuna bakamaz o.Ama yine de sen onu sev.Sen onu sev ki seni çizdiğim tüm hayallerimi toz edip üfleyeyim gökyüzüne.Sen onu sev ki çiçeklerim çürüyüp dökülsün.Sen onu sev ki senin neden ona gittiğini anlayabileyim.Ve sakın beni düşünüp yorma güzel kafanı.Ve asla beni anlamaya çalışma.Canına dokunursa çaresizliğim yüreğim yanar.Yakma sevgilim.Yapma.Git!
#RSG