in

Bir Diğer Deyişle İnsanlık

Kalbinizin sesini dinleyin.

Size ne dediğini duyabiliyor musunuz?

Yoksa sesi mi kısılmış aldığı soğuktan?

Burada yayınladığım ilk yazının içeriğinin böyle olmasını istemezdim ama anlatacaklarım belki bir yol açar, kalpten kalbe; insandan insana; bir kapıdan bir başka kapıya…

Hepimiz birbirimizden bağımsız hayatlarımızda çırpınıyor, belki bir şeyleri daha iyi yapabilmek adına elimizden geleni yapıyoruz. Hiçbirimiz için kolay değil elbet. Yorulmak zorundayız. Savaşmak zorundayız; hiçbir şeyle değilse bile kendimizle.

Hayatımızı daha iyi devam ettirebilmek için neleri görmezden geliyoruz, peki bunları biliyor muyuz? İşte bunlar aslında en önem vermemiz gereken meseleler iken, hep geride kalan birikintiler. Anlatmak istediğimde aslında bu.

Sevdiğimiz insanlar için neler yapıyoruz gün içinde, bir insanı gülümsetmek için mesela durup saçma sapan şekillere giriyor muyuz, bir hayvanın kafasını okşuyor muyuz bir nebze hissetsin diye sevginin sıcaklığını, uçan kuşa, rüzgarda sallanan dala, henüz yeni ışıklarını bize yollayan güneşe ‘Günaydın’ diyor muyuz gerçekten aysın diye hepimize günler, gökyüzüne bakarak soluduğumuz havanın güzelliğini sadece yaşam aracı olarak değil de bize umut veren bir yol arkadaşı olarak algılayabiliyor muyuz ya da attığımız her adımda yeni bir ‘an’a geçmenin tadını sanki kalbimiz heyecandan patlayacakmış gibi hissedebiliyor muyuz?

Bunları yapamıyorsak, soğuk rüzgarlar esiyor demektir damarlarımızda. Kalbimize giden yollar don tutmaya başlamıştır. Aman dikkat! Bu aşamadan sonra her şey daha zordur, hem kendiniz için hem de etrafınız için bir  tehlike anlamına gelirsiniz artık.  Kalbinizin sesi kulağınıza gelemez bu yoldan. Sizin kapattığınız bu yol, açılmak için diğer kalplerden bir sıcaklık almak ister ve bu o kadar zordur ki; siz ısınmaya çalışırken diğerlerini soğutabilirsiniz. Kırarsınız, incitirsiniz.

Peki ne yapmalı? Nasıl açmalı bu yolları?

İnsan kendi kendine yetebilmeyi öğrenmeli önce, kendini sevmekle başlamalı önce işe. Sonra etrafına bakmalı, etrafını anlamaya ve kendinin buradaki konumunu kavramaya çalışmalı. Bütünün bir parçası olduğunu bildiği için kendini değerli hissetmeli ama aynı zamanda bütün olmadığını bildiği için de önemli hissetmemeli kendini. Mutlu olmanın yolunun mutlu etmekten geçtiğini bilmeli. İyileştirerek iyileşmeli.

Kalbinizin sesini duyabilir misiniz, bundan böyle?

Kulağınızın da iyi duyduğundan eminseniz, dikkat kesilin.

Size sesleniyor…

Sevin diyor kısaca, ayrım yapmaksızın…

Ne düşünüyorsun ?

1 puan
Artı oy Eksi oy

Kalbim Susuyor, Duyuyor Musunuz?

Kaldırımlar şahit bi zamanlar muhteşemdik!