Tamam bu saçma başlık gözlerinizi kanatmış olabilir. Böyle bir bakış açısına neden sahibim gerçekten bilmiyorum. Galiba sadece sinirliyim. Bu sinirimin ulaştığı konular fazlaca ama bugün kısa keseceğim.Neyse sinirime geri dönelim. Keşke bu sinirim bir işe yarasa. Hani çok başarılı olmuş insanların yaşamlarını konu alan yazılarda hep görürüz, neymiş umutsuzluk içinde kendi umutlarını yetiştirip meyvelerini yemişler.Bu umut yetiştirme olaylarına başlamalarına hep ‘yetti ulan!’ düşüncesi neden olmuş.Yani öyle yazılır bu yazılarda. Evet bu yazıların olması çok güzel hatta çoğumuza yol gösteren yazılar. Sorun şu, yazılan bu tür yazılarda hayatları anlatılanların sadece yaşadıkları zor zamanlar anlatılır. Biz de ah vah edip yazının sonunda ‘vay bee‘ deriz. Tamam kabul ‘vay bee’ denmelik işler başarmışlardır. Benim derdim bu ah vah etmelik olaylarlar ile nasıl başa çıktıkları. İşte ne bileyim ‘Çok dipteydim, kimse de hadi koçum sen yaparsın demedi ama ben çalıştım yaptım’ hikayesindeki çalışma sürecini veya o çalışma halindeyken yaşadıkları psikolojik savaşın yazılmaması beni sinir ediyor. E bunu başaran insan ‘olacaksa olacak,yapacaksam yapacağım’ moduna birden girmemiştir eminim. Bakın kimse size ‘ben bunu yapacağım’ dediğinizde inanmaz. Zaten birileri çıkıp yapacaklarını sıraladığı zaman bir başkası ‘hadi koçum yaparsın’ deseydi insanlık eminim daha ne dahiler görürdü. Bazılarımızın yürümesi için başkalarının desteğine ihtiyacı vardır. Kesinlikle bu eziklik değildir. Bu çok doğal bir şey çünkü bu ihtiyacı hisseden bir insan, yani sosyal bir varlık. İşin kötü tarafı bu ihtiyaç halini bize hep eziklik olarak empoze ettiler.Sonra insanlar hep bireysel başarıların köpeği oldu, yetmezmiş gibi birde egoları ruhlarını besledi.Koca koca başlıklarla ‘YOU CAN DO IT!! ‘ yazmanın mantığı yok çünkü ‘ I CAN DO IT’ anacım ama neden bu süreci tek başıma sırtlanmak zorunda bırakılıyorum,bırakılıyoruz? Başarılı olmak ayağına neden yalnızlaştırılıyoruz? ‘ İnsan ancak kendi kendinin ilacı olabilir’. Evet doğru, sadece insan kendi kendine ilaç olabilir ama bize yardım edebilecek kişiler varken neden ‘acıların insanı’ karakterine terfi etmek zorundayız?Hayır bazen şüpheleniyorum biz insan değil miyiz diye. Yani ‘hayırrr dokunmayın ben kendi ilacımı kendim bulacağım’ tavrı neden dayatılıyor? Neyse yazının sonunda şunu söyleyip boş yapmayı keseceğim. Size eczane olabilecek insanlar varken, acılar içinde kıvranmayı kesin. Aynı şekilde iyileştiğiniz zaman başkalarına ilaç fabrikası olun.
in Boş Sayfa