in

Takıldı Çocuk Ayaklarım Dikenlere

Göğsümün kalbimi sıkıştırdığı nadir gecelerden biri bu gece. Ne nefes almak mümkün, ne de vermek. Dipsiz bir kuyununda dibi sanki. Bunun ne demek olduğunu anlayamazsın, eğer aynı şeyi paylaşmadıysak. Kendime tahammülüm kalmadı sanırım. Sabredemiyorum, bekleyemiyorum. Bir başıma her kalışımda minnetsizliğim sarıyor bedenimi.

Suçlu kim Tanrım? Ben? O? Zaman mı ya da ? Aklımı yitirmemek için sıkıyorum tüm bedenimi. Anlatmak istiyorum. Anlasınlar istiyorum. Hatta anlatmadan anlasınlar istiyorum. Ne çok şey istiyorum Tanrım . Ne kötü, ne ayıp. İçim de bir çocuk var hala. En masum yanım belki de . Belki de en gaddar. Sen biliyorsun Tanrım. Beni bir tek sen biliyorsun. Yüreğim belki de bulamadı bunca zaman yolunu. Ya da buldu da, takıldı çocuk ayaklarım dikenlere . Bu çok zormuş küçüğüm; yıkıksın ama dik durman için içine çaput koymaları tıpkı bir çuval gibi. Ezilmek içine içine. Ama dışarıdan dimdik görünmek. Ne zormuş her zaman güçlü olmak zorunda hissetmek. Daha da fazlası her zaman güçlü olmak ne zormuş.

Gökte tek bir yıldız yok. Severim aydınlık geceleri bilirsin. Sanki bu karanlık gökle birlikte her gece yüreğime örtünüyor. Rüzgar yok. Tek yaprak dahi kıpırdamıyor. Neyse küçüğüm, anlatmak geçici bir ilaç olsa da , temelli bir çözümü yok bu koca yangının. Kanamasın daha fazla çocuk ayakların. Boşver unut gitsin.

Ne düşünüyorsun ?

3 puan
Artı oy Eksi oy

Bir cevap yazın

Hiç

Mumdan Kanatlar Simülasyonu