in

Şehrim

Ankara, ne kadar uyuşturabilirsin artık beni
Ayazınla ne kadar ısıtabilirsin artık
Gri gökyüzünle kaç düşüme ışık olursun
Gecenin renkli ışıkları aydınlatsın artık siliüetimizi

Sokaklarında yaşadım cennet veya cehennemi
Acısı da iyiydi güzelliği de
Karakterimi senden öğrendim
Bi ayna gibiydin, caddelerin, zihnimin en derinine uzanan

Yükün omuzlarımda ağırlığını taşıyarak kamburlaşmış gibiyim
Gün batımında güzel doğuşunda
Havan ağızlardan çıkan buharlardan oluşmuş gibi
İnce, sessiz ve narin…

Ne düşünüyorsun ?

0 puan
Artı oy Eksi oy

Bir cevap yazın

İmkansızlığın İçindeki Sızım

Hüzün