martin luther king; büyük aktivist, ırksal eşitliğin en baba savunucularından, savaşın manasızlığının farkında olmasından mütevellit her fırsatta savaş karşıtlığı yapmaktaydı ve bir hayali vardı:
eşitlik.
1929 yılının ocak ayının on beşinci günü doğan mlk, dünya genelinde net görüşleriyle tanınmakta. 1964’te nobel barış ödülüne layık görülen mlk’nin 1968’deki ölümünün 9 yıl ardından dönemin abd başkanı jimmy carter tarafından 15 ocak mlk günü ilan edilmiştir.
ele alacağımız albüm martin luther king’in anısına 1976 yılında piyasaya sürülmüş ve albümde dönemin meşhur afro-amerikan sanatçıları bir araya gelmiş bulunmakta. ondan fazla sanatçı var. bunlardan bazıları; tommy butler (ki zaten albümdeki çoğu şarkıda kendisi var), carlton williams, denise erwin.
sanatçılar afro-amerikan olduğundan ve konu “hak, hukuk, eşitlik” vesaire olunca albümdeki şarkıların türü istemsizce biraz blues, biraz soul oluyor. bazı parçalarda funky esintileri de yakalamak mümkün ki o da albümü monotonluktan kurtarmış, hoş olmuş. dinlerken sıkılınmıyor.
albümde hissedilen yoğun bir acı var. özellikle erkek vokalistlerin o ırklarına özgü gırtlak esintileriyle duyguyu aktarma işini fazla iyi yaptıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. acının yanında sözlerde, dönemine ait harika göndermeler de bulunuyor. yüzünüzü acı bir gülümseme kaplıyor farkettiğinizde.
bu albüm martin luther king’in hayalini tamamen gerçekleştiremese de, büyük bir uyanış hareketi yarattığı kesin. keyifli dinlemeler.
“Bugün size diyorum ki, dostlarım, şu anın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir hayalim var benim. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu.
Bir hayalim var. Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak. “Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır.”
Bir hayalim var. Gün gelecek, eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.
Bir hayalim var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.
Bir hayalim var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.
Bugün bir hayalim var benim.
Bir hayalim var. Gün gelecek, Alabama eyaleti, valisinin ağzından hep müdahale etme ve izin vermeme yönünde sözler dökülen o eyalet, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek.
Bugün bir hayalim var benim.
Bir hayalim var. Gün gelecek, bütün vadiler yükselip bütün tepeler ve dağlar alçalacak, engebeli yerler düzlük yapılıp, girintilerle çıkıntılar düzleşecek ve Allah’ın şanı yeryüzüne inecek, bütün canlar hep birlikte görecek onu.
Bizim umudumuzdur bu. Güneye dönüşümde içimde taşıyacağım inançtır. İşte bu inanç sayesinde umutsuzluk dağını yontup bir umut anıtı yaratacağız. Ulusumuzu saran ahenksiz bağırtıları, bu inanç sayesinde güzel bir kardeşlik senfonisine dönüştüreceğiz. Bu inanç sayesinde birgün özgür olacağımızı bilerek hep beraber çalışacak, hep beraber dua edecek, hep beraber mücadele edecek, hep beraber hapse düşecek, özgürlük için hep beraber ayağa kalkacağız.
İşte o gün Yüce Allah’ın bütün kulları, yepyeni bir anlamla söyleyecekler bu ilahîyi:
Benim ülkem, senin ülken
Özgürlüğün güzel yurdu,
İşte söylüyorum sana:
Atalarımın öldüğü toprak burası,
Şehitlerin gururu olan toprak,
Her bir dağın yamacından,
Özgürlük yankılanacak.
Ve eğer büyük bir ulus olacaksa Amerika, bunun gerçekleşmesi şarttır. Öyleyse New Hampshire’in dev tepelerinden yankılansın özgürlük. New York’un ulu dağlarından özgürlük yankılansın… Her bir dağın yamacından yankılansın özgürlük.
Özgürlüğün yankılanmasını sağladığımızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve kentten özgürlüğün yankısını duyduğumuzda, o gün yakın demektir ve o gün Allah’ın bütün kulları, siyahlar ve beyazlar, Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Budistler el ele tutuşup siyahların eski bir ilahîsini söyleyecekler:
Sonunda özgürüz! Sonunda özgürüz!
Şükürler olsun Ya Rabbim!
Sonunda hepimiz özgürüz!”
huzur içinde uyu martin luther king jr.