in

Senin için’

Gürültülü hayatımın huzur bulduğum köşesi olan sana,
Kulaklarıma dolan yağmur sesi eşliğinde sana vermeye cesaret edemeyeceğim bir mektup daha yazıyorum. Ansızın yağan yağmur gibi bir anda düşüyorsun aklıma. Kıskıvrak yakalıyorsun beni en savunmasız anımda, yağmurda ıslanmış gibi sırılsıklam oluyorum aşkından. Heyecandan birbirine dolanan ellerim gibi aklımda bir sürü iç içe geçmiş düşünce. Birbirinden masum, savunmasız…

Gecenin bu saatine ansızın yağan yağmur gibi anılarımız üşüşüyor aklıma, en son karşılaşmamızı hatırlıyorum. Bir anda göz göze gelmemizi ve benim senin gözlerinin içine bakamayışım düşüyor aklıma, “gerçek âşıklar ölmemek için uzaktan bakarlar.”diyor Tarık Tufan içinde bulunduğum durumu en iyi bu söz anlatıyor galiba. Sonra tüm cesaretimi toplayıp yine bakıyorum sana bu sefer sen camdan dışarıya bakıyorsun derin derin, gözlerindeki acıyı görebiliyorum, hissedebiliyorum. Senin gözlerindeki acı benim yüreğimde de yer etmiş, biliyorum. Acını dindirmek için uzun uzun anlat istiyorum. Hani demiştin ya anlatınca içimde yer açılıyor, diye. Keşke daha çok anlatsaydın acını hafifletmek isterdim çünkü, bunu da en iyi sen bilirsin oysa ki. Neyse, sonra teşekkür etmiştin sıkılmadan dinlediğim için. Aslında ben seni dinlerken hiç sıkılmam, istersen hiç durmadan anlat yine de sıkılmam. Ben de sana anlatmak istiyorum bir şeyler ama anlatamıyorum. Oysa sen anlat demiştin, ama benim sana olan aşkımı sana anlatacak kadar cesaretim yok. Anlatamadığım şeyler yüzünden geceler boyu ağlıyorum ya, sana anlatamadığımı gecenin karanlığına anlatıyorum, anlamını bilmediğim şarkılara anlatıyorum, okuduğum kitapta altını çizdiğim cümlelere anlatıyorum.

Birlikte denize bakalım istiyorum mesela rüzgar dağıtsın saçlarımı. Denizi izlerken sonsuz maviliğe karışıp biz de sonsuz olalım istiyorum, zaten ben seni izlerken sonsuzluğa karışıyorum, zaman kelimesi sen yanımdayken tüm anlamlarını yitiriyor, sen yanımdayken her şey kifayesiz kalıyor. Ama sen de eşlik et istiyorum,birlikte karışalım sonsuzluğa. Her bir zerrem gözlerinin içinde dağılırken, nasıl sakin kalacağımı da bilmiyorum oysa ki, bildiğim tek şey seninle olan hayallerimin  çok zarif, anlatılmayacak; bir sen, bir kahve, bir kitap eşliğinde yaşanılacak kadar zarif oldukları.

Gökyüzüne esir olduğum gibi yüzüne da müptela oldum. Sana giden yolda viran oldum.

Ne düşünüyorsun ?

5 puan
Artı oy Eksi oy

Bir cevap yazın

Filmi Tahmin Et

Dip