in

Pedaliza🎈

Huysuz bi işkencenin eşiğine bürünmüş bi haydut ilişir eteklerine. Kırışmış bi asfaltın büküklüğüne sığışır tüm hatırlar.

Birdenbire , masalların sonunda mutsuzluk mizacı gibi bürünür sırlar papuçlarının sinesine. Sarıldıkça bağcıklar , kuytularından inlemee itilir yansımalar.

Gece kör karanlık avizenin perçeminde uykuluğunu gidermekte.

Korkuyor.

Bulutlar inlemekte güzün uğultusunda.
“Pervazına ilişen her hasret tohumu , bahse düşer bahar yıllarını.

Unutmalısın çocuk. ” der adam.
Soytarının sıfatsızlığına çürümüş bi palet dolusu zamansızlık … Peki bunların sorgusu kime ? Düşüncesizlik etmek kaba bi yolsuzluk esiri. Her ay , güneşin hizasında kilitlendiği an çanlar işliyor küpelerine. Asırlardır bilinmezlik sökülüyor yakalarından. Bileklerine sinmiş katran karası mavilik… Hıçkırıklar eşliğinde kursağında debelenir.

Ne yokluk , ne yoksunluk.

Koyu bulanık bi yaşam sıyırmış  mutluluklarından.

Çehresi darmadağın bi çocukluk…

Ne düşünüyorsun ?

3 puan
Artı oy Eksi oy

- Elis

Kaybedilmiş şeyler var . Rüyaları bile hapse attıran.🎈🎻

Bir cevap yazın

Kırık kalp çölü

Klişe bir son gün (Bölüm 2)