in

Karanlık

21/11/17

Burası karanlık,

çok karanlık,

burası karanlık,

zifiri karanlık.

ve yalnızım.

yapayalnızım.

Camlar ve sokak, yollar, park, arabalar ve kardeşimle bir keresinde saatlerce basketbol oynadığmız basketbol sahası, hiç biri yok ortada.

O kadar karanlık ki, hepsi ölüm renginde bir denizde kaybolmuş sanki, kapıyı açsam, beni de yutacakmış, gibi. Hiç bir ses yok, hiç bir yaşam belirtisi, bir mezara gömülmüşüm gibi. Odamda ki pencereler zor dayanıyor toprağın uyguladığı basınca, bir kaç dakika içinde odam, mezarımın toprağıyla dolacak, toprak, beni boğacak, böcekler, kir ve doğa son nefesimi verirken yanımda olan, son nefesimi bedenimden alan, son yoldaşım olacak. içinde bulunduğum bu bina bir tabuttan başka bir şey olamaz, gözlerim her geçen saniye daha çok şey görüyor. gözlerim mi karanlığı kabul ediyor, yoksa son nefesimi vermeden yüzleşmem gerekenler mi bu gölgeler. gördüklerim, zifiriden de zifiriler.

Telefondan gelen sesleri beynimin, vücudumun içindeymişcesine duyuyorum. Beynimde yankılanıyor sanki. zar zor ulaşmış olmalıyım telefona, kimi aradığımı biliyorum ama. Çalıyor, çalıyor, saatlerce çalıyor telefon karşı tarafta, bu mezarda geçen saatler dışarıda da aynı mı acaba? Kimse açmıyor. susuyor telefon da en sonunda. geriye sessiz bir kaç çığlık kalıyor. Her şey susuyor en sonunda. imamın sesi geliyor boğuk ve uzaktan. Kimse gözyaşı dökmüyor bu mezarda. imamda susuyor en sonunda. her şey sessiz ve karanlık yine. Telefonum çalsın diye dua ediyorum hıçkırıklar arasında. Çalmıyor. Saatler geçiyor. acaba dışarıda da aynı mı diye düşünüyorum bu saatler. gün doğmuyor. Her şey hala susmuş. Her şey sustu sonunda. Mezarımda. Zifiri karanlıkta.

Ne düşünüyorsun ?

0 puan
Artı oy Eksi oy

Bir cevap yazın

Histeri

Park’a Bakın