in

Kaldırımlar şahit bi zamanlar muhteşemdik!

Bizimde bu yolu el ele yürümüşlüğümüz olmuştur dedim kendi kendime. Senin en sevdiğin benimse iştahsız yiyip sonunu sana verdiğim bi yemek dönüşünde göğsünde uyumaya gittiğimiz bi gecede hemde. Aklımda kötü ihtimallerin yer edinmediği,beni hayatın tüm sihri bendeymiş gibi sevdiğin o gece İşte tam da bu kaldırıma basmıştır kahverengi ayakkabıların. En mutlu olduğumuz senenin kışı giydiğin o ayakkabıların… Kaldırımdan bile izini sile sile,üzüle üzüle ilerledim sürekli cızırdayan trafonun önüne.Tam bu yolu geçerken bakmışımdır o ışıkları loş daireye. Eminim Değişmiştir içinde yaşayanlar bile, ee onca sene… Bugün tam da şimdi değişimi izlemeye çıkmışım gibi bi gece, yürüdükçe nefes aldıkça keşke değişmeselerdi dedikçe bencillik ediyorum dünyaya ve umudu dünyadan büyük insanlara. Belkide o loş ışıklı dairede o an -tıpkı benim şu an yaptığım gibi- kadının biri de değişsin her şey,dönüşsün iyiye diye ihtimaller geçitinde. Bi an korkunç bi fikir düştü zihnime. Zamanı kahverengi ayakkabılı, mutlu günlere geri alabilseydim belki de o kadının ve nicelerinin hem umutlarını hemde kalbini kırardım. Sadece benim mutlu olduğum bi zamanda nicelerini mutsuz kılardım. Sonra  nefes aldım derince “olsun be” dedim o kadına imrene imrene; “ben mutsuzum ama belki o loş ışıklı dairedeki kadın şimdi sevdiğinin göğsünde!”

Ne düşünüyorsun ?

3 puan
Artı oy Eksi oy

Bir cevap yazın

Bir Diğer Deyişle İnsanlık

3