Bencil, gözü kara ve bir o kadar da muhteşem yaratılmış İnsanoğlu. Yaşama hevesiyle yanıp tutuşan ne olursa olsun “hep ben” diyen ve hiç kuşkusuz en mükemmel yaratılmış insanoğlu. Evet, benim gözümdeki vahşi yaşam savaşçıları onlar ve ilk yazımı da bu eşsiz varlığa adamak istedim. Bu yazımı yazarken aslında bir insan değil de farklı birer varlık olmak istedim. Mesela bir bulut olayım gündüzleri, akşamları ise bir yıldız ama hiçbir zaman kaymayayım çünkü ancak o zaman, her şeyi bütünüyle görebilirim. Neden bir böcek veya hayvan olmadığımı sorarsanız da size cevabım hazır çünkü eğer bir böcek olsaydım belli bir insan topluluğunu görmüş olacaktım ama ben bütün insanları görmek istiyorum. Aslında sizden de çok küçük bir ricam olacak güzel kardeşlerim. Yazdıklarımın henüz başındayken sizden de bir varlık olmanızı isteyeceğim çünkü sizlerinde benim gibi olduğunu hissetmek ve hissettirmek eminim ki daha güzel, içten olacaktır. Eğer hazırsanız maceramız başlasın. 🙂
Şu an yazımı yazarken bir yıldızım, öyle güzel parlıyorum ki insanların sevdikleriyle el ele olmasını ve benim ışığımla güzel vakit geçirmesini istiyorum. Tabii ki öyle yapan da var ama bilirsiniz ya güzel kardeşlerim, herkes aynı olamıyor. Görüyorum ki yine vahşi yaşam savaşçıları arasında hareketlenmeler var. Biliyor musunuz, gece olunca ve o siyahın en güzel tonları belirdiğinde insanların aklına tek gelen şey “işte tam kötülük zamanı”. Oysa ki o siyahın eşsiz tonlarıyla güzel bir akşam yemeği yiyebilirler ve sevdikleriyle hoş sohbet edilebilirler. İnsanoğlunu çok sık duyduk ve şahit olduk, değil mi güzel kardeşlerim? Ben onların çok zeki olduklarını duydum özellikle, peki neden o mükemmel insanoğlu bu konuda zeka fişini çekip içindeki kötülüğe bir odun daha atıyor ?
Bir diğer zeka fişlerini çektikleri konu ise o en koyu siyahın tonunun bütün yaptıklarını gizlediği ve yapılanların üzerini örttüğüdür. Bilmiyorlar ki onların ne kadar çok şahitleri var, ve şuan bu yazıyı okuyan güzel kardeşlerim, sizlerle de bu şahitler gittikçe artıyor. Şuan olanları anlatmak gerçekten benim için çok güç o yüzden ben onların içinde güzel olanlarla ilgilenmek istiyorum. İşten gelen yorgun baba görüyorum, kimseyi azarlamayan kendini çocuklarına feda eden. Ders çalışan bir öğrenci görüyorum, kimseye zararı olmayan ve kendi için çabalayan. Anne görüyorum başkalarının giybetlerini yapmak yerine çocuklarıyla oyunlar oynayıp şefkat gösteren . Bunlar da insanlar ve bunlar da benim gözümde birer savaşçılar, güzel dostlarım. Savaşçı olmak sadece çevrendekilere zarar vermek değilmiş, aslında savaşçı olmak güzel, saf bir yürek ve fişi takılı bir zekaya sahip olmakmış. Yıldız olmak ise bazen kötülüğe gözünü kapatıp iyiliğe ışık saçmakmış ve ben şuan bütün o kötülük makinalarına birer korkutucu yaratık olmak istiyorum. Kalbi güzel insanlara da koruyucu meleği olmak istiyorum, çünkü bu kazananı olmayacak savaşta en çok onlar yaralanacak. Ben bunu istemiyorum, güzel kardeşlerim çünkü bu dünyaya en çok onlar yakışıyor.
Sanırım bir yıldız olarak görevim bitmek üzere, bakalım bir bulut olarak insanoğlunun hangi hallerini göreceğim. 🙂
(Bir sonraki yazımda ise bir bulut olarak devam edeceğim, güzel kardeşlerim. 🙂 )