in

Siber Zorbalık

Bugün önüme çıkan beni yazmaya iten siber zorbalıktan bahsetmek istiyorum. Siber zorbalık internetin her eve girmesiyle ve her yaşın erişiminin çok kolay olmasıyla daha da yaygınlaştı.Siber zorbalık , bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak birey ya da gruba yapılan teknik ya da kişisel zarar verme davranışıdır. Daha çok internet aracılığıyla yapılan zorbalık birey de psikolojik  ya da duyuşsal bozukluklar meydana getirir.Klavyeler ne kadar haklı?

Sosyal medya kullananların kendini özgür hissettiği bir platform oluşturan klavyelerimiz , şu aralar herkesin şikayetçi olduğu nefret kusmalarıyla özgüven kaybına yol açtığına şahit oluyoruz. Yazılan sözlerden ,yayınlanan fotoğraflar, tanıdığımız ya da tanıdığımız insanlara nefret dolu yorumlar.

Gerçekten de özgür olmak bu mu? Başkaları kısıtlamak ya da kısıtlanmış olman bunlar özgürce yaşanılan bir hayat olamaz. Neden bu kadar nefret doluyuz?  Hayatlarını  bilip bilmeden yargılayıp ,çirkince bir saldırıya başvurmak  hiçbir canlı,  cansız varlık için düşünülemez. Klavye saldırıları artık bitmeli. Yapılan saldırılar bireylerin duyguları düşünülmeden yapılan çirkince bir saldırı olmaktan çıkıp bir suçtur. Bu tarz bir şeye maruz kalınması internetin aslında ne kadar da tehlikeli bir dünyaya dönüştüğünün simgesi oluyor.

Şimdi durup kendimize bakmalıyız. Biz de bir suçlu muyuz yoksa ? Buna vereceğimiz cevaba göre ya kendimizi iyileştirmeli ya da daha da faydalı olmalı.

Aydınlık bir gelecek için zorbalığa son verilmeli.Geleceğimiz çocuklara daha yapıcı davranışlarla doğru taraflara yönlendirmeliyiz.Yazmayı seviyorsa defter alıp yazdıklarını incelemeliyiz.Resim yapmayı seviyorsa tuval ,boya vb. şeyler almalıyız.En çokta beraber vakit geçirilmeli.Çocukların ellerinde plastik makineden çıkma izler yerine toprak,boya,kalem,çim,kum izleri kalsın.İyi dilekler çocuklar ve siz.

Ne düşünüyorsun ?

0 puan
Artı oy Eksi oy

Bir cevap yazın

Ot

Hayallerini Gerçekleştirmekten Korkma