Kentin yangınlarından kaçıyorum
dizlerimde çocukluk mirası birkaç yara
O zamanlar en büyük acım sayardım
Elimle çıkarmaya korkardım batan dikenleri
Oysa ben gökyüzünü kucaklayacak kadar açardım kollarımı
herkesi sarmak arzusuyla
Başım hep maviliklere müptelaydı
Afrika’dan Asya’ ya ne bir kentli ne bir köylü
kalmadan açmak isterdim içimi
Şimdi beni böyle odalara hapseden hayatı
her gece uykumda bir bir kabuslara boğuyorum
Çıkmak kurtulmak gelmiyor elimden
Parmağımı oynatacak bir yer kalmıyor
Yastığımı olsun bırakın bana
Yepyeni şehirler doğurduğum yatağımı da
Bana yaramıyor aydınlığınız
Anlayın!
Alın elinize hükümlerinizi, yargılarınızı, utançlarınızı
Beni karanlıklara boyayın!