in

Sesleniş

Sevgilim bilemiyorum ben sana nasıl gelsem.

Öyle ki yazın yağmurlu, kışın güneşli perşembelerden birinde ruhuma giydirilmiş bütün kıyafetlerden sıyrılıp,

Üstümde nane, başımda limon,

Dilimde hep bir türkü gezdirirken bul isterim beni.

Ama ben sana nasıl gelsem.

Gözümde yüzün, yüzünde özüm.

Tutmak isteyip de uzatınca ellerimi, kılcal damarlarıma kadar çekmek istiyorum seni.

Dizlerimin bağını düğümleyeli bin asır geçmişti oysa.

Çözülüyorlar şimdi.

Bir yanak gamzesi kadar başına buyruk hayallerimin,

Bir veda busesi kadar kısa sürüyor reklam arası ne hoş.

Sırtüstü yatıp uzun uzun düşünüyorum gecelerce,

Ben sana nasıl gelsem.

Ziyan olmasın diliyorum dilimden yüreğine zuhur etmemiş kelimeler,

Ki o kelimeler çehreni karış karış dolaşıp emsalsiz oluşuna şükür halleri içerisindeler.

Sesleniyorum..

“Ey gönlümün bam teli, hangi makamın gülünü istersen çal ” dinliyorum.

Susuz..

Ekmeksiz..

Aşsız..

Limanlar geziyorum uçsuz bucaksız,

Şehirler biliyorum kolsuz ve bacaksız.

Bir ağaç, bir gökyüzü ve ben, şahitsiz ve yalnız.

Ben sana nasıl gelsem.

Ne düşünüyorsun ?

2 puan
Artı oy Eksi oy

Bir cevap yazın

Özür Dilemek

Giden