Elimde bir avuç rüzgarla çıktım yola.
Yolda tatlı yaprakları gördüm, alınlarına öpücükler bıraktım.
Sonra vurdum başımı yosunlu vadilere.
Ordan Yüreğimin seherine doğru estim ve mazinin bayırlarından düşüp dizlerimi kanattım.
Sonunda dayanamayıp sevginin uçurumuna bıraktım kendimi.
Ve o derin çukurda saklanmış binlerce yüz gördüm.
Selam verip kalplerine bastırdılar beni.
Eski bir neşenin kırıntısı göğsümde gezindi o anda.
Özlediğim gözler yine seviyordu beni.
Göller buz tutmamış
Civcivler annelerini kaybetmemişti sanki.
Sanki hiç gitmemişti
Sanki hiç ölmemiştim