Biz meşgulüz yıkılmakla
Pardon hayat!
Yanlışlık oldu biz gelirken, birşeyler saptı yolundan
Kaydı avuçlarımızdan nefesimiz, toprak suyla karıştı
Küçük küçük yetiştik, bizi ağaçlar büyüttü
Koca koca kızlar bizi bebekken gördü
Koca bir karı ağzımıza süt verdi…
Pardon hayat!
İçmeseydik belki de olmazdı sana borcumuz
Kıyıların da gezinmezdik
Bilemedik ayağımızın kayacağını
Bizi sırf bu yüzden toplayacağını
Lâkin öngöremedik kalbimizdeki kırıkları anlamayacağını
Sadece farz ettik bize kötülük edenleri…
Pardon hayat!
Dolduramadık kumbaramızı
Geleceğimize harcayamadık,
ki zaten harcayamazdık…
Kuru kuru ekmeği sevdik
Ekmek bizi kuru kuru tanıdı
Mücadele kusamadık sokaklara
Tabanı nasır bağlamış çocukları ittik
Her dem kendi kendimize yavaş yavaş bittik
Açık alanda at koşturamadık
Düştüğümüzde ağrıdan kalkamadık…
Pardon hayat!
Biz astığın dallara tutunamadık…
Biz, hep bir Oğuz Atay kıvranmışlığı yaşadık.
Büyük büyük içimize attık
Pardon hayat!
Biz ciğerimizi bize kumbara yaptık…
Senin verdiğin harçlığı oraya attık
attıkça yarıldık belimizden
koştukça yorulduk
Senden ölesiye kaçarken
Ruhumuzdan vurulduk…
Nefes nefese dehşet
Pakt ettiler
Aht verdiler
Güneşimizi kesmeye geldiler…
Pardon hayat!
Kusura baktın
Biz sana kusura baktık
Sen bize hep durdun
Çiçek toplayan kızlarıma ihanet ettin
Hiçbirinin doğmasına izin vermedin.
Sineme taş kaldı sadece
tutup derelerine atacağım…
Pardon hayat!
Aklımızı peynir ekmekle yedik
pek bir lezzetli
Sonrasında
vücudumun ağırlığıyla
sana küfrettim…
Pardon hayat!
Özür dilerim
Küçükken bindiğim bisiklette düştüğüm için
Çabalamaktan korktuğum için
Genç olmaktan korkup
bir an önce saçıma sakalıma
ak düşsün isteğim için
Puslu havalarda kurtlardan korktuğum için….
Pardon hayat!
Sessizce ağladığım,
kendimi düşünmeyip vakitsizce konuştuğum için…
Sonra güneşin doğuşu gibi doğmuyoruz en nihâyetinde
Dokuz ay bekliyoruz
Peki hayat!
Sen güneş doğmadan yaşayabilir misin?
Hayat olabilir misin?
Alize rüzgârların olmasa
ruhuma esip gürleyebilir misin?
Sen hayatsın işte
Yüzde 74’ü azot
Yüzde 26’sı oksijen olan…
Pardon hayat!
Eğer sen karaborsaya düşsen
Zenginler hep seni yaşardı
fakirler hep ölürdü.
Ben müthiş bir oranda yaşamıyorum seni
Mâkul oranda seyrediyorum
İktisatı bilenle
Hayatı bilen
koca koca anaların kucağında büyüdük biz…
Ah benim doğmamış kızlarım
Vah benim doğmamış oğullarım
Siz daha Victor Hugo bile okumadınız
Oliwer Twist’i anlamadınız
Hermia’nın özlemini tatmadınız.
Ah benim yavrularım
Cevap veremiyorum sizlere
Çünkü siz daha doğmadınız…
Hayatı sizin kadar sevmiyorum, inanın…