in

Jack Nicholson ve Unutulmaz 6 Filmi

Bugün, 22 Nisan, sinema tarihinin en farklı karakterlerinden biri olan Jack Nicholson’ın doğum günü.

Doğum gününde, bizi etkisinde bırakan 6 unutulmaz filmine bir göz atmaya ne dersiniz?

3 Oscar ödülüne sahip efsanenin bugün 81 yaşına bastığına inanması çok güç. 

Oynadığı her rolün hakkını fazlasıyla veren usta aktörün mimikleri de adeta kendisinin imzası haline gelmiş. 

Oynadığı karakterleri gerçekten yaşayan bir oyuncudan bahsediyoruz, e tabi 12 kez Akademi Ödülüne aday gösterilmesine şaşırmamalı. 

1969’da oynadığı Easy Rider filmiyle ilk Oscar adaylığını alan Jack Nicholson’ın yükselişi bu filmle başladı dersek yanılmış olmayız. Seyirciyi merak içinde bırakan klasik filmlerden.     

The Shining (Cinnet)

Sanırım hepimiz bir süre evde yalnız kaldığımızda bu film yüzünden fazlasıyla ürperdik. Her izlediğimizde farklı detayları gördüğümüz bu film Nicholson’ın da bize karakterin filmin akışıyla birlikte hayalle gerçekliği karıştırıp, çelişkilere düşüşünü kendine has bir biçimde yansıtıyor. 

Chinatown (Çin Mahallesi)

Yıllar 1974’ü gösterdiğinde Roman Polanski’nin çektiği Chinatown filminde dedektiflik filmlerine adeta yeni bir soluk getiriyorlar. 

David Lynch’in de söylediğine katılmamak elde değil. “Hep Çin Mahallesi’nin en mükemmel finale sahip olduğunu düşünmüşümdür.”

Bu filmle de Akademi Ödüllerinde En İyi Erkek Oyuncu Ödülüne aday gösterilse de ödülü Art Carney kazanıyor. Aynı yıl adayların arasında Al Pacino ve Dustin Hoffman’ın olduğunu söylemeden geçmeyelim. 

One Flew Over the Cuckoo’s Nest (Guguk Kuşu)

Nicholson’a nihayet ilk Oscar’ını kazandıran film.

Milos Forman’ın çektiği Guguk Kuşu benim kişisel olarak da en etkilendiğim filmlerden biridir.

O kadar usta bir oyunculuk sergiliyorki hakkında film çekilmeden önce başka bir isimle filmin çekildiği akıl hastanesinde yattığı söylentileri yayılıyor. 

Batman

Tim Burton yönetmenliğini üstlendiği Batman filminde Joker’e can veriyor Nicholson.

O klasik ürpertici gülümseyişi…  Joker karakterine gerçekten bürünen Jack Nicholson’ın en iyi performanslarından biri denebilir. 

As Good as It Gets (Benden Bu Kadar)

Nicholson ve Helen Hunt’a Oscar kazandıran filmde Jack Nicholson OCD (Obsesif Kompulsif Rahatsızlık) olan bir karakteri canlandırıyor. Üstelik bu karakter aynı zamanda ırkçı ve homofobik… Karakterin film ilerledikçe yaşadığı değişim kesinlikle görülmeye değer. 

Ne düşünüyorsun ?

0 puan
Artı oy Eksi oy

- ekberozturk

Berlin-İstanbul | YazanOkur.com

Bir cevap yazın

Sanrı

Benim Adım Kırmızı yahut Bir Oryantalistin Malihülyası